Kaçak Mektep Tanıtım Filmi


Öyle bir mektep düşünün ki, ne ders var ne de sınav. Üstelik yoklamadan kalma da yok.

Bizler çay demler, çay içeriz. Bu mektepte, ocağımıza gelen her tanrı misafirine çay ikram ederiz.

Kaçağız, kaçığız…Çayın bile kaçağını içeriz. Çayımızı içerken bir yandan da hasbihal ederiz. Vakit ilerledikçe demleniriz. Zamanın sonsuzluğu beliriverir sanki. Bir avcı gibi izimizi yoklayan zamandan kaçarız biz.

Yine böyle bir hasbihalin ortasında, cebimizden bozuk para düşer gibi düşüverdi soframıza Kaçak Mektep. Soframızda Halil İbrahim bereketi...

Kaçağız ama döğüşmez değiliz. Biz, dünyamızın yara alan, kanayan her yanı olmayı görev bildik. Kirleten, yok eden bir dünyanın kötülüklerinden imtina etmek içindir bu kaçış. İyiye, doğruya kaçış…Öyle ki bitmez bir kaçaklıktır bu.

Madem hâl budur, bizi birleştiren bu ebedî kaçaklığı duyuralım dedik. Beraberce öğrenelim, diplomalı cahil olmayalım, ömrümüz yettiğince okuyalım, bilmek isteyelim, arayalım. Bir okuyan bin’e anlatsın. Bin duyan on bine, ve böylece…


Ne sen vardır bu mektepte ne ben, ne öteki…Ne büyük ne küçük, ne bey ne ağa ne de paşa. Yalnız pek bir makbuldür el emeği…Kalem tutan, kürek tutan, tırpan tutan, deklanşöre basan o eller…Fabrikalarda o ruhsuz ve delişmen makinalara kafa tutan eller.

Yorumlar

Popüler Yayınlar